Şimdiye kadar farklı tarzda türküleri, güzel sesiyle, kendine özgü muhteşem yorumlarıyla tanıdığımız Gülcan Kaya, müzik dünyasına Semahlar ve Deyişler konulu yeni bir çalışma sunuyor.

 

Caféturc ile uluslararası sahnelerde çok sayıda konser veren Gülcan Kaya’ya bu projesinde, çeşitli tınılardaki bağlamaları ile çok değerli iki müzisyen eşlik ediyor.  

 

Alevi-Bektaşi ayinlerinin raksı ve sözü olan semahlar; canlıyı cansızı, insanı doğayı, kadını erkeği ayrımsız eşitlik ve bütünlük mertebesinde harmanlıyor. Bâtıni bir inanç ritüeli olan semahların edebi ve musiki estetiği; ayı, güneşi, evreni, arıyı, çiçeği, taşı toprağı, rüzgârı suyu, aşk ile kutsuyor. Bunları raksı ve deyişiyle bir sevgi yumağında sarmalayıp insanlığa sunuyor. Sazında, sözünde ve raksında döne döne evrendeki en yüce değerin sevgi olduğunu dile getiriyor.

 

İnsanlığa sevgi yolunu müzik ve raks ile gösteren semahlar; gökkuşağı gibi rengârenk, binlerce yıl gerilerden gelip, sesi ve sözü iç içe geçmiş kültürlerin, derin doğa ve insan felsefesini yansıtıyor. Kanatlarında Orta Asya, Mezopotamya, Anadolu ve Balkanlar’ı taşıyan bir turna kuşu olup, günümüze kadar aralıksız uçup göçüp, insanlığı akıl ve ışığa davet ediyor.

​

Asya’da, Şaman’ın sesi, curası ve davuluyla, kadın-erkek birlikte çember olup yapılan ayin, tarihin ilerleyen dönemlerinde çok fazla biçim